Select Page

NE ZAMAN AÇGÖZLÜ BİR İNSANA DÖNÜŞTÜM

Aug 25, 2024Köylü

Az önce bakkaldan kahvaltılık bir şeyler almış evime doğru dönüyordum. Br baktım köy camiinin önünde lokma dağıtıyorlar. Tabi hemen yolumu değiştirip lokma kuyruğuna girdim. Kuyrukta beklerken aklımdan “Ya eski geleneklerin yaşatılması ne kadar güzel. Bak ölünün arkasından hayır işleniyor mahallelinin ve ihtiyaç sahiplerinin karnı doyuyor. İşte bu yüzden Türkiye’de yaşamayı çok seviyorum. Umarım güzel adet ve geleneklerimize hep sahip çıkarız” diye geçiriyorum. Sonra gözüm bir amcaya takıldı. Bir süredir kuyruğun yanında duruyor ve lokma dağıtan ablalara bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. O sırada sıra biraz ilerledi ve yavaş yavaş amca ile lokmacılar arasındaki konuşmayı duyabilmeye başladım. Amca diyordu ki 10 tane alabilir miyim kızım? Benim içimden “her halde cenaze evine götürecek” diye geçirmeme kalmadı lokmacı “herkese en fazla 1 tane verebiliyoruz amca ayrıca kuyruk var sıraya geç lütfen” diye kibarca uyardı. O an anladım ki bu konuşma bir süredir devam ediyor. En son diğer lokmacı kız geldi ve “cenaze sahibi herkese en fazla 1 tane verin dedi” diyerek ev sahibinin otoritesini kullanarak amcayı başlarından savmaya çalıştı. Ama amca çok profesyonel. 10 dakikadır orada bekleyen amca hemen pratik zekasını çalıştırdı ve dedi ki “tamam ben ev sahibiyle konuştum bana 10 tane vermenizi söyledi” dedi.

Sırada beklemenin verdiği boş zamanda benim kafamda milyon tane soru dönüyor tabi. Ev sahibi lokma almaya 75 yaşında dedeyi neden yollasın, şimdi cenazesi olan kişiye de gidip bir amca var 10 tane istiyor verelim mi diye bomboş bir konu için rahatsız etmek de doğru olmaz. Derken lokmacı abla en son dayanamayıp 5 tane lokmayı bir poşete koydu ve al amca diyip uzattı. Amca da poşeti alıp, teşekkür bile etmeden gayet mutlu bir şekilde döndü gitti. Şimdi asıl mesele buradan sonra başlıyor. Eğer gerçekten ev sahibi yolladıysa amca 10 tane lokma almadı, neden mutlu?

İyi niyetli düşüncelerim burada çıkmaz bir yola giriyor o noktada da artık 75 yaşında amcanın neden fazladan lokma yemek için bu kadar kişinin hakkına girdiğini anlamaya çalışıyorum. Yani hadi bu dünyayı geçtim amca zaten sayılı günün kalmış öteki tarafı da mı düşünmüyorsun.

Artık sıraya girerken hissettiğim “iyi ki böyle güzel adetleri ve kültür mirası olan bir ülkede dünyaya gelmişim” mutluluğundan eser yoktu. Yerini ise “ne kadar aç gözlü bir topluma dönüştük” düşünceleri almıştı. Sıra bana geldiğinde lokmacı abla 1 adet lokma verdi ve ben o sırada bir an bile duraksamadan “ama önümdeki hanımefendiye 2 tane verdiniz ben de eve götüreceğim” deyiverdim.

Lokmacı abla ise yüzünde kocaman bir bıkmışlık ifadesi ile 2. lokmamı verdi ve evimin yolunu tuttum.  Şu an dönüp baktığımda kendimden utansam, ayıplasam da ve ne ya da kendi kendime ne gerek vardı desem de hiçbir şey o anın yaşandığı gerçeğini değiştiremeyecek. Bugün de açgözlülüğün ne kadar bulaşıcı olduğuna kendi gözlerimle şahit oldum ve şu an 2.lokmamı yerken “ne kadar açgözlü bir topluma dönüştük” sözlerini aklımdan bir türlü çıkaramıyorum. Ve kendi kendime soruyorum

Açgözlülük gerçekten bulaşıcı mıydı? Yoksa ben hep açgözlü bir insan mı olmuştum? Ne zaman bu kadar aç gözlü oldum? Peki ya bunu düzeltmek için ne yapabiliriz?

NE KADAR AÇGÖZLÜ BİR TOPLUMA DÖNÜŞTÜK!

NE KADAR AÇGÖZLÜ BİR İNSANA DÖNÜŞTÜM!

NE ZAMAN AÇGÖZLÜ BİR İNSANA DÖNÜŞTÜM?